DİN ÜZERİNDE YAPILAN BÜYÜK YANLIŞLIKLAR,
-I-
İnsanoğlunun toplumsal yaşama geçişinden bugüne dek olsun,
bundan sonraki yaşamımızda olsun, yaşamı üzerindeki en büyük etkenlerden birisi
ve belki de birincisi DİN ve DİNİ İNANÇLAR’dır. Ve yine toplumlar arasındaki
birçok savaşların temel kaynağı olarak din faktörü rol oynamıştır veya en
azından öyle gösterilmiştir.
İnsanoğlunun DİN üzerinde yaptığı en büyük yanlışlık tek
DİNİ çoğul DİNLER haline dönüştürmesidir. Çünkü dünyamızda dinler değil bir TEK
din vardır. o din de birliğe yani TEK’liğine inanılan Allah’ın koyduğu, vaaz
ettiği dindir.
Bütün insanlar bir Tek Allah varlığına inanmakta ve bütün
insanlık hangi din inancı görüntüsü altında olursa olsun, o bir “tek” Allah’a
dua ve ibadet etmektedir. Çünkü ortada bir başka Allah yoktur.
Ortada bir Tek Allah olduğuna ve bütün insanlık da bu bir
tek Allah’a inandığına göre bu değişik din ve dinler anlayışı nereden
çıkmıştır?
Bu, insanoğlunun elle tutup gözle gördüğü şeylere daha fazla
değer vermesinden ve ona inanma duygusundan kaynaklanmaktadır. Çok din inancı;
insanların, gözle görüp elle tutamadığı Allah’a değil, elle tutup gözle gördüğü
onun peygamberlerine daha fazla önem verip ona inanmalarından kaynaklanmıştır.
İnsanlar peygamberlerine öylesine inanıp ona öylesine bağlandılar ki,
peygamberler inanç dünyasında Allah inancının önüne geçti. İnsanlar savaşları
veya toplumları Allah inançlarına göre değerlendirdiler. Ve “senin peygamberin,
benim peygamberim” girdabı içine girdiler. Peygamberlerin Allah tarafından
görevlendirilmiş bir insan olduğunu unuttular. Peygamberlerini Allah yerine
koydular. Yaşamlarını ve savaşlarını Allah’a göre değil Peygamberlerine göre
düzenlediler ve değerlendirdiler. Bunun sonucu olarak insanoğlu şu gerçeği
gözünden kaçırdı. Bütün peygamberlerin aynı Allah’ı anlatıp öğretmeye çalıştığı
gerçeği unutuldu. Nihayetinde peygamberler de bizim gibi birer insandı. Yalnız
bizlerden üstün özellikleri olan insanlardı ki Allah onları aramızdan peygamber
olarak seçip görevlendirmiştir. Ama ne kadar üstün özellikleri olurlarsa
olsunlar nihayet onlar da birer insandı. İnsanda bulunan bütün zaaflar,
hatalar, kusurlar az da olsa onlarda da vardı. peygamberimiz Hz. Muhammed bu
durumu hadislerinde defalarca ve ısrarla belirtmiştir. Örneğin “Ancak bir kulum
(insanım) ben, dininize ait bir şeyi emredersem o emri yerine getirin, fakat
kendiliğimden, kendi reyimle dünyanız için bir buyruk verirsem, insanım ancak
(yanılabilirim) demiştir. (Celaleyn: C. 1 s. 85).
“Ancak bir kulum ben, bir kul gibi yerim, kul gibi içerim,
kul gibi otururum” (Celaleyn: C1 s. 80).
“Ben Kureyş kabilesinden, kurumuş etle geçinen bir kadının
oğluyum ancak” (Şifa C. 1 s. 103).
Hz. Muhammed ve diğer bütün peygamberler birer insandı. Ve
insanların bir özelliği de sevdiği kişileri kusursuz, eksiksiz görüp onu
alabildiğine yüceltmesi, sevmediklerini ise yine olmadık kusurlar hatalar
bularak suçlamasıdır. İşte, insanları dinler ve peygamberler arasında
oluşturduğu olay budur. İnananlar ve sevenler inandıkları ve sevdikleri
peygamberlerini olabildiğince yükseltip yüceltmesi, inanmadıkları ve
sevmedikleri peygamberi ise yine olabildiğince aşağılayıp değersizleştirme
gayreti ve hatta yarışı içinde bulunmuşlar ve bulunmaktadırlar. İşte dinler
arası ayrılıklar, düşmanlıklar ve savaşların kaynağı; insanoğlunun peygamber
olarak inandığı, sevdiği kişileri abartılı olarak yükseltmesi, sevmesi, buna
karşılık başka peygamberleri de abartılı olarak değersizleştirmesi,
aşağılamasından kaynaklanmaktadır.
Bu durumu günlük sosyal yaşamımızda da rahatlıkla görebilirsiniz.
Bakınız sosyal yaşamımıza, partiler, dernekler, kulüpler ve benzeri sosyal
kuruluşlar genellikle genel başkanları ile birlikte değerlendirilir. Öylesine
ki genel başkan kim ise, o kuruluş o kişi ile bütünleştirilir, birleştirilir ve
özdeş hale getirilir. Örneğin bir parti, bir kulüp veya dernek tenkit
edildiğinde genel başkan, genel başkan tenkit edildiğinde parti, kulüp veya
dernek tenkit edilmiş olur. onları birbirinden ayıramazlar, birbirlerine
kaynaşmış gibi birlikte değerlendirilirler. İşte din ve dini inançlar alanında
da aynı hata, aynı yanlışlık yapılmaktadır. Peygamber denilen kişiler, yaymakla
görevlendirildikleri dini ve dini inançlarla öylesine bütünleştirilip özdeş
hale getirilmiştir. Sevmediği ve inanmadığı dini ve dini inançları yıpratmak
isteyen kişiler, doğrudan doğruya peygamberleri hedef almakta, peygamberleri
tenkit edilerek o peygamberin yaydığı din ve dini inançlar yıpratılmaktadır. Ve
bu arada yapılan en büyük hata ve yanlışlık, peygamberlerin din adına ortaya
koydukları ana felsefe ana amaç gözden kaçırılmakta, dikkate alınmamaktadır.
2 – 12 – 2005
Behzat ŞAŞAL
Din üzerinde yapılan büyük yanlışlıklar
Örneğin, peygamber olsun veya olmasın, din veya dini
inançların temsilcisi kabul edilen kişilerin, yaymak istedikleri dini ve dini
inançlarını bakın nasıl ifade etmişler. Lütfen, dinlerin birer anayasası olarak
kabul edebileceğimiz bu maddeleri süratle okuyup geçmeyiniz, hepsinin üzerinde
teker teker düşününüz, hem de günlerce düşününüz. Yanlışlarınızı,
yanılgılarınızı ve hatalarınızı görünüz.
Dinlerin Ortak Noktası
TAOİZM: Komşunun kazancını kendi kazancın gibi, onun
zararını kendi zararın gibi kabul et.
(Ta’i Shang Kan Ying Pien)
HİNDUİZM: İşte en yüksek kanun budur. Sana yapılmasını
istemediğin şeyi sen de başkalarına yapma.
(Maha Borate 5 – 1517)
BUDİZM: Sana acı veren şeyle başkalarını incitme.
(Undanavarga: 5 – 18)
KONFİÇYÜSLÜK: Sana başkalarının yapmasını istemediğin
şeyi sen de başkalarına yapma.
(Analeots: 5 -23)
ZERDÜŞLÜK: Yalnız kendisi için kötü olan şeyi komşusuna
yapmayan insan iyi insandır.
(Dadistan- I Dimik: 945)
YAHUDİLİK: Sana ıstırap veren şeyi başkalarına yapma.
Tevrat’ın esası budur. Gerisi güzel laftan ibarettir.
(Talmud)
HIRİSTİYANLIK: İnsanların senin gibi yapmalarını
istediğin her şeyi sen de onlar için yap. Bu peygamberler kanunudur.
(Mata İncili: 7 – 12)
İSLAMİYET: Kendiniz için sevmediğiniz şeyi kardeşiniz
için de sevmedikçe hiçbiriniz mümin olamazsınız. (veya)
* İman etmedikçe mümin olamazsınız, insanları sevmedikçe de
iman etmiş sayılmazsınız.
(Hadis-i Şerif)
*
TAMAMI VE DAVAMI İÇİN "LÜTFEN" TIKLAYINIZ
http://behzat-sasal.blogspot.com/2013/11/behzat-sasal-anayurt-yazlar.html
VEYA BAKINIZ "ANAYURT YAZILARI" SAYFASI
*
TAMAMI VE DAVAMI İÇİN "LÜTFEN" TIKLAYINIZ
http://behzat-sasal.blogspot.com/2013/11/behzat-sasal-anayurt-yazlar.html
VEYA BAKINIZ "ANAYURT YAZILARI" SAYFASI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder