5 Kasım 2010 Cuma

YANILGILARIMIZ VE ÇELİŞKİLERİMİZ
01. KENDİNİZİ ÇOK AKILLI, KARŞINIZDAKİLERİ APTAL SANMAMIZ,
02. ÜZÜNTÜLÜ OLAYLARIN ÖMÜR BOYU SÜRECEĞİNİ SANMA YANILGIMIZ,
- Pısırık, korkak, ses çıkarmayan insanların, suçlu ve haksız oldukları için ses çıkarmadıkları
yanılgısı içindeyiz.
03. KADIN-ERKEK Ayrımındaki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz;
- Birbirimizi İNSAN olarak değil; Cinsel olarak değerlendiriyoruz.
- Bu bizlerde BEN egosunu oluşturuyor. “BEN kadınım, BEN erkeğim”
- Bunun için BEN’ likten kurtulup, BİZ olamıyoruz.
- Ve bu bizim bütün yaşam şeklimizi etkiliyor. Aile, çalışma, siyaset...
04. GELİN-KAYNANA üzerindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Anne, Babalar çocuklarını mutlulukları için evlendirirler, gençler de mutlu olmak için evlenirler.
- Fakat, her iki tarafta da BEN egosu egemen olduğundan mutluluk yok oluyor.
05. ÖĞRETİM ve EĞİTİM üzerindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Okul kitaplarındaki bilgileri öğretmeyi eğitim zannediyoruz,
- Öğretim insanlarda BEN egosunu, eğitim BİZ duygusunu güçlendirir.
- Öğretim NE düşüneceğini, eğitim NASIL düşüneceğini öğretir.
- Öğretim AKLIN yönlendirilmesidir. Eğitim AKLIN özgürleştirilmesidir.
- Diplomaya bilgiden daha fazla değer veriyoruz. Bilgiyi değil, diplomayı değerlendiriyoruz. (Kanser ilâcı bulan bir çobanın başına gelenler !..)
06. ÇOCUK YETİŞTİRMEMİZDE’Kİ Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- İnsan, insanda beyin yapısı ana rahminde iken 23 günlük ve 3mm boyutunda iken oluşur.
- Kalbimiz, 32 günde oluşur ve beynimiz 100 trilyon bilgiyi depo etme özelliğine sahiptir.
- Çocuklarımızın kişilikli, kendine güvenen kişiler olmasını istiyoruz.
Fakat, onların kişiliklerini, güven duygularını yıkıyor, yok ediyoruz.
- Sen yapamazsın, bozarsın, kırarsın, beceremezsin diyoruz. Sonra da, “Bu çocuk neden bu kadar beceriksiz, elinden hiçbir iş gelmiyor, kime benzedi ki” diyoruz.
- Aşırı sevgi ve himaye, aşırı sertlik kadar olumsuz etkiler. (Yaş dal Şiiri)
07. BENZERLİK ve AYNI’ lık üzerindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz:
- Kar taneleri – Bir ağacın on bin yaprağı – İncirin içindeki çekirdekler birbirine benzerdir. Fakat, birbirinin aynı değildir.
- Çok tenkit ediyoruz, yalnızca tenkitle insanları iyi yapmaya çalışıyoruz.
- İnsanları tenkit değil, iyi örnek göstermek gerekir.
08. FİZİKSEL YAPILARIMIZ ve DÜŞÜNCELERİMİZ üzerindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Fiziksel farklılığı kabul ediyoruz. Fakat düşünce farklılığını kabul etmiyoruz.
- Gençlerin, kendilerinin hiç ihtiyarlamayacaklarını sanması,
- Taklit etmekle, taklit ettiğimiz kişi olacağımız yanılgısı, (Özdemir Erdoğan ve Amerikalı Organizatör)
09- İNSANLARI DEĞİŞTİRMEK isteğimizdeki yanılgılarımız ve çelişkilerimiz:
- En büyük yanılgımız, insanları kendimize göre değiştirmek istememizdir.
10. MEDENİYET VE TEKNOLOJİ üzerindeki Yanılgılarımız - Çelişkilerimiz,
- Televizyon, Araba, Cep telefonu’na sahip olmak – Teknoloji; Bunları kullanmasını bilmek medeniyettir.
11. POLİTİKACI-DEVLET değerlendirmesindeki Yanılgılarımız-Çelişkilerimiz
- En büyük yanılgımız, her politikacıyı “Devlet adamı” zannetmemizdir.
- Politikacı BEN merkezlidir. Devlet adamı BİZ merkezlidir.
- Politikacı bir iş veya bir KANUN yaparken, “Bu bana ne oy kazandırır, ne oy kaybettirir” diye düşünür.
- Devlet adamı bir iş veya KANUN yaparken, “Bu milletime ve devletime ne
kazandırır, ne kaybettirir ?” diye düşünür.
- Politikacı, kişilerle ve geçmişle; Devlet adamı, gelecek ve istikballe uğraşır.
- Politikacı, karşısında eğitimli ve bilinçli toplum istemez. (İsmet Paşa)
- Bizim politikacıya değil, devlet adamına ihtiyacımız var.
- Politikacı değil, devlet adamı seçelim.
12. GEÇMİŞ ve GELECEK üzerindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Geçmişi karalamayı, büyük insanları tenkit etmeyi ilericilik ve aydın kişi olmak zannediyoruz.
- Geçmişteki insanları değersizleştirerek, bugünkü insanlara değer kazandırmaya veya geçmişi kötüleyerek bugünü övmeye çalışıyoruz.
- Bunun için geçmişle uğraşmaktan ileriye yönelik yapıcı, çağdaş fikirler üretemiyoruz.
- “Senden iyi olmasın” neden, niçin ?
- Millet ve ülke olarak geçmişle ve kişilerle uğraşan değil, ileriye yönelik yapıcı fikirler üreten aydın insan ve devlet adamlarına ihtiyacımız var.
13. BİLİM ve DİN üzerinde Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Bilim adamı, aydın ve çağdaş görünmenin ana prensip ve kuralının DİN’ e karşıt ve DİN’ i tenkit etmek olduğunu zannediyorlar. Oysa...
- Bilimin ve bilim kanunlarının temel yapısını tabiat kanunlarının, yani atom ve hücre varlığının oluşturduğu bilinmektedir.
- Kur’ an “Tabiat kanunları Allah’ın ilâhi kanunlarıdır” demektedir.
14. DİN ve DİL bağlantısındaki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- DİN belli bir yöre kıyafetinin ve yaşamının egemenliği altında olamaz.
- DİN bir dil’in egemenliği altında olamaz, olmaması gerekir. (Rum s. 30/22)
- Bu ve bu gibi durumlarda DİN evrensel olma özelliğini kaybeder. “Yöresel bir din inancı” olur.
15. DİN, DUA ve ZİKİR; Dualarda isteklerimizin olması için çalışırsak duaların yardımcı etkisi olur. Çalışmayana duaların faydası olmaz.
- Dinler ayırıcı değil, birleştiricidir.
- Ayırımı yapan dinler değil, insanlardır.
16. İSİM ve SIFAT arasındaki yanılgılarımız ve çelişkilerimiz.
- İslâm, isim değil sıfattır.
17. ATATÜRK ve DİN ilişkisindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Atatürk, Atatürkçülük ve lâiklik, Atatürkçü ve lâik geçinen bazı kesimlerden
yediği darbeyi, din kesiminden yememiştir.
- Atatürk’ün DİN ve LÂİK’ lik üzerindeki düşüncelerinden örnekler.
18. HZ. MUHAMMED ve Hz. MUHAMMED GİBİ OLMAK ikilemi üzerindeki Yanılgılarımız ve Çelişkilerimiz :
- Atatürk’ün Kur’ an ayetleri ve Hz. Muhammed’in Hadisleri ile örtüşen
sözlerini toplamam tenkide neden oldu.
- Bütün insanların Muhammedi ve Muhammed gibi olmalarını istiyoruz.
- Fakat, Muhammed gibi konuşmasını, O’nun fikirlerine, düşüncelerine
uygun fikir ve düşünceler söylemesini istemiyoruz.
- Kısacası, Hz. Muhammed ile O’nun gibi olmayı birbirine karıştırıyoruz.
- Din yaşamdır, hayattır. Dini ve Hz. Muhammed’i yaşamdan uzaklaştırıyoruz.
- Dini insanla özleştirmeyin, insanı putlaştırmayın.
19. YANILGILARIMIZ ve ÇELİŞKİLERİMİZİN NEDENİ ?
Olaylar ve sorunlar karşısında değişik alternatifler ve ihtimaller düşünemiyoruz.
Sorunlarımızı ve olayları, bir tek nedene bağlıyoruz ve o TEK nedene
bağlanıp kalıyoruz. Bu durum yaşamımızdaki bunalımlarımızın, streslerimizin esas kaynağı olmaktadır.
- Kulaktan elde edilen Bilgiye ve Kültüre sahibiz. Araştırma ve inceleme yapmıyoruz.. - Yanılgılarımızdan ve çelişkilerimizden ders almıyoruz.
- Bunalımlarımızın, mutluluğumuzun kaynağı olmaktadır.
- Beynimizin, aklımız ve mantığımızı tek yönlü işlemesi.
- Bazı olayların yaşamadan değerlendirilmesi mümkün değildir. Örneğin: Anne – Baba olmadan anneliğin ve Babalığın ne olduğu anlaşılamaz ve değerlendirilemez.
- (İsmet İnönü ve Annesi – Osman Öcalan – Ben ve Babam)

Hiç yorum yok: